Vajinismus, vajina çevresindeki kasların istem dışı kasılmasıyla cinsel ilişkinin zor ya da imkânsız hale gelmesine yol açan bir durumdur. Bu problem sanılanın aksine oldukça yaygın görülür. Türkiye’de 10 kadından biri vajinismus ile mücadele ediyor.
Birçok kadın vajinismus yaşadığında, bu durumu kabullenmekte zorlanır. Utanç ya da korku nedeniyle doktora gitmeyi erteler ve “Belki zamanla geçer” diye düşünür. Ancak günler, haftalar, aylar hatta yıllar geçerken sorun kendiliğinden düzelmek yerine genellikle büyür. Bu süreç sonunda özgüven kaybına ve ilişkide gerginliklere yol açabilir.
Eğer bir kadın defalarca denemesine rağmen kasılmaları engelleyemiyor ve penetrasyonu sağlayamıyorsa, bu sorunun kendi kendine ortadan kalkma ihtimali çok düşüktür. Çünkü her başarısız deneme, kadının kaygısını artırır ve kendini suçlamasına neden olur. Böylece sorun bir kısır döngüye dönüşür. Vajinismus ilk gece korkusuyla karıştırılmamalıdır. Kasılmalar tamamen irade dışıdır; kadının sadece “gevşemeye çalışması” çözüm getirmez ve bu nedenle tedavi gerektirir.
İyi haber şu ki vajinismus, doğru tedavi yöntemleriyle %100’e yakın başarı oranıyla çözülebilen bir durumdur. Tedavi sürecinde kaygıların üstesinden gelinir, beden tepkileri adım adım kontrol altına alınır ve kadın sağlıklı bir cinsel yaşama kavuşur. Birçok kadın tedavi sonrası “Keşke daha önce adım atsaydım” diyerek, bu sürecin aslında ne kadar dönüştürücü olduğunu ifade eder.
Sonuç olarak vajinismusun kendi kendine geçmesini beklemek çoğu zaman sadece zaman kaybettirir. Bugün atacağınız küçük bir adım, gelecekte bu günlere dönüp “İyi ki pes etmemişim” diyeceğiniz bir yolculuğun başlangıcı olabilir.
